31 Ocak 2013 Perşembe

Beyoğlu'nun Şöhretsiz Şöhretinin Kızı Olmak

Dedem Erzurum'da doğmuş ancak  Kars'a göçmüş oranın en güzel hatununu kapmış olmalı ki genlerim bukadar güzel olmuş zaten beni babaanneme benzetirler neyse megolamanlığı bir kenara bırakıp devam ediyorum.Orda dokuz çoçuk doğurduktan sonra baktılar ki iş imkanı yok ver eleni İstanbul.


Benim cennetim olan Beyoğlu'na gelmişler ev almışlar.Amcalarımdan halalarımdan kimisi okumuş kimisi ticarete atılmış kadınlar yaşı gelince direk evlenmeyi tercih etmişler tabi.Hiç görmediğim ama küçüklüğümde resmine bakıp ağladığım pamuk bir dedem varmış güzel sesini hiç duymadığım yorgun gözlerine bakamadığım ama adam gibi adam olduğuna emin olduğum bir Ata.Hayatlarında hep bir mücadele olmuş.

Babam anlatır tek göz odalı bir evde büyüdük çok yokluk çektik herşeyimiz yavaş yavaş oldu.Ama dokuz kardeşlerin arasında en haşarısı babammış.Hepsi sağa gittiyse babam hep sola gitmiş.Babam okumayı tercih etmemiş ozamanların Yahudi çırağıymış oyüzden çok güzel rum şivesi yapar,onların arasında büyümüş harmanlanmış.Çok okuyan mı çok gezen mi derler ya.Babam hayatı çok gezerek öğrenmiş  sonrasındada çok okuyarak pekiştirmiş.Kendine özgü tavırları olan herkesin sevdiği babası olarak gördüğü çok konuşkan esprili inatçı kendi fikirlerini sonuna kadar savunan bir adamdır Babam.Yedi sekiz yaşlarında Asmalımescit'e gelmiş ve hala kopamadığı bir ev bir memleket orası aynı zamanda benimde doğup büyüdüğüm yer.

Babam Beyolu-Taksim-Asmalımescit-Taksim-Cihangir-Tophana sınırlarının "ŞÖHRETSİZ ŞÖHRETİ".Lakabı BAŞKAN'dır.Ben bile onu Başkanımm diye severim.Herkes ona BAŞKANIM der saygu duyar , oda bunun hakknı verir ve hepsine EVLADIM der , sadece abimle biz değilizdir onun çocukları onun geniş bir ailesi vardır.

Babam yokluktan varlık yaratan , çıraklıktan patronluğa çıkan emekçi ve tabiki şanslıda bir adamdır.Yeri geldi zora düştü, maddi manevi çok şey yaşadı yaşıyor ve belkide yaşıcak ama Babamın bana çok güzel bir öğüdü vardır."BEN ÇOK PARA KAYBETTİM AMA İNSAN HİÇ KAYBETMEDİM ÇÜNKÜ CEBİMDEKİNE DEĞİL HEP KALBİMDEKİNE GÜVENDİM"der.Bazen ne yaptığini bilmeyen hiiç büyümeyecek olan küçükte bir çocuktur o.Bende kızarım ona arada ama sonra düşünürüm bu adam 49 yaşında neler yaşadı kim bilir neler hakkıdır yapsın , zaten size bir şey söyliyimmi çekicekseniz babanızın nazını kahrını çekin çünkü hayatta sizden hiç bir şey beklemeden sizi seven değer veren ve ÇIKAR İLİŞKİSİ OLMAYACAK TEK ERKEK BABANIZDIR.

Okadar popüler bir adam ki babam hani bende doğal olarak şöhretsiz şöhretin kızıyım ve artık yaz-kış farketmez babamın ajanları her yerde gözlükle dolaşırım ben.Kötü bir şey yaptığımdan değil ama Alo Başkan Aylin'i Cihangir'de şurda gördük.Aylin bizim mekanda şu mekanda yanında şunlar var.Hani bi ben bi Paris Hilton diyorum bazen hayat çok zor bize.Ünlüler der ya "En büyük hayalim Taksim'de dilediğim gibi dolaşmak "gibi heh işte aynısı benim içinde geçerli.Şaka bi yana gerçe ben kendime sonuna kadar güvendiğim için kendimi bildiğim için özgürce dolaşıyorumda yinede o gözlük takılacak yani.

Aslında üstte rahatsız oluyomuşum gibi yazdığım şeyler şımarıklıktan yoksa çok hoşuma giden şeylerde var.Herkes tanır heryerde tanıdığım vardır.Gittiğim mekan yer semt özellikle Asmalı-Taksim-Cihangir-Beyoğlu ve Tophane arasıda Babama farketmez 81 ile yayılmış bi adamdır o.Arkadaşlarım bile bazen yeter Aylin diyip gülüyorlar yada çevremde kim doğum gunu yada başka organizasyon yapsa Aylin nerde ayarlıyosun der?Ama bunların hiç biri babamın çok parası olduğu için mi çok torpil yaptığı için yada çok tanınmış bir aileden geldiği için mi?Hayır ÖNCE İNSAN OLDUĞU İÇİN.

Kuralsız bir adamdır o , Beyoğlundaki klisede papazın evine girilmez yazısını görmezden gelip papazla evinde çay içebilen tramvaya el işareti yapıp olmuyacak yerde durduran dilini bilmediği işadamı fransızları masada kravatlarını başına taktırıp dans ettirebilen en iyi mekanda bile menüyü kenara itip garsona istediğini yaptırabilen bir adamdır.O klasik bir baba değil O BENİM BABAM.

Babam bana kompleksiz olmayı , insanarın yaşam standartlarına saygı duymayı ve onların hayatına girdiğinde ayak uydurmayı en iyiyi en kötüyü , şükretmeyi arsız olmamayı yardım etmeyi merhamet etmeyi insan kayırmamayı herkse değer vermeyi , büyüklerimin yanında nasıl oturucağımı saygı duymayı öğretti.

Erdal Karakuş anlatılmaz yaşanır , hani babamı tanımaynlar amma abarttı diyolarsa bana mutlaka yazsınlar ve ben bizzat babamla tanıştırayım hani bukadar komik zeki bilgili komplekssiz ve eğlenceli bir adam bulabilirmisiniz bir daha konuşalım.Hala yok ne yazıcammı diyorsunuz , e aşk olsun size.





3 yorum:

  1. cok hos ve keyifli bi anlatim bir deil 2defa okudum agzina ve yuregine saglik bole gusel bir babanin gusel kizi oldugunu tekrar ispatladin 2. bolumu sabirsizlikla bekliyorum;))

    YanıtlaSil
  2. Öyle güzel şeyler yazmışsın ki yüzümde kocaman kocaman bir tebessüm oldu sayende,çok teşekkür ederim ya gerçekten beni teşvik ediyo böyle güzel insanların okuduğunu ve beğendini bilmek.Kesinlikle yazıcam zaten bu konunun devamınıda bende değil sizde bütün maceralar ama gelip öğrenicem bitek biz değil herkes öğrensin :)))

    YanıtlaSil
  3. Merhabalar aylin hanım... Babanızla bu sabah taksşmde tanışma fırsatım oldu... Bş taksi şöförüyüm. Babanızı tanımadan bu yazıyı okumuş olsam yav he he... Der bu kadar da abartmayın derdim heralde. Ama anlatımınız abartısız olmuş. Allah uzun ömür versin. Babanızla tanıştıgıma cok memnun oldum.

    YanıtlaSil